9 Eylül 2018 Pazar

Hicret kelimesinin anlamı, hicret ile ilgili ayetler, hicret ne demek kısaca bilgi, hicret nedir, hicret nedir kısaca, hicretin önemi, hicret olayı nedir, hicret nedir ne demektir?

Hicret Nedir? Hicret Ne Demek? 

Hicret Nedir Kısaca? Hicret Ne Demektir? Hicret Hakkında Bilgi?

Sözlükte, “terk etmek, ayrılmak, ilgisini kesmek” anlamına gelen hicret “kişinin herhangi bir şeyden bedenen, lisanen veya kalben ayrılıp uzaklaşması” demektir. Ancak bu kelime daha çok “bir yerin terk edilerek başka bir yere göç edilmesi” anlamında kullanılır.

Terim olarak genelde gayri Müslim ülkeden İslam ülkesine göç etmeyi, özelde ise Hazreti Peygamberin ve Mekke’li Müslümanların Medine’ye göçünü ifade eder. Medine’ye göç eden Müslümanlara “Muhacir”, Rasülü Ekrem’e ve muhacirlere yardım eden Medineli Müslümanlara da “Ensar” unvanı verilmiştir.


Hicret Nedir? Hicret Ne Demek? Hicret Nedir Kısaca? Hicret Ne Demektir? Hicret Hakkında Bilgi?

Hicret Nedir, islam tarihinde Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselamın ve Eshab-ı kiramın Mekke’den Medine’ye Göçü . hicret, lugatte göç etmek, bir memleketten başka bir memlekete gitmek manasınadır. Hemen hemen bütün peygamberler, dinin emirlerini yerine getirmek ve yaymak için hicret etmişlerdir. Bunlardan Lüt, Müsa, ibrahim ve isa aleyhimüsselamın hicretleri meşhurdur. Eshab-ı kiram da Medine’ye hicretten önce iki defa Habeşistan’a hicret etmişlerdir. Ayrıca Eshab-ı Kehf’in de allah yolunda yaptıkları hicret Kur’an-ı kerimde bildirilmektedir. Hicri tarihin başlangıcı olan Hicret, hem islam tarihinin hem de ci Han tarihinin en mühim hadisesidir.


Hicret Kelimesinin anlamı? 

Kısaca Hicret Nedir? Hicret ene Demektir Kısaca?

Fahr-i Kâinat Efendimizin risaletini kabul etmeyen müşrikler, ona ve müminlere her türlü zulmü, baskı ve işkenceyi reva görmüştü. Artık Mekke’de nefes almalarının imkânsız hâle geldiği bir anda, Yüce Allah müminlere dinlerini özgürce yaşayabilecekleri, ibadetlerini kolayca yerine getirebilecekleri huzurlu bir şehre, Medine’ye göç etme izni verdi. Önce müminlerden bir kısmı yola çıkmış, ardından da Peygamberimiz, sadık dostu Hz. Ebû Bekir ile birlikte Medine’ye hicret etmişti.


İslâm tarihinin bu şerefli yolculuğu, keyfi bir göçü değil, hakkın ve hakikatin yeryüzüne hâkim olması için imkân arayışını simgeler. Hicret; Allah’a imanın, sadakat ve teslimiyetin, sabır ve sebatın göstergesidir. Hicret; Allah’ın rızası, insanlığın huzur ve barışı için sahip olduğu her şeyden vazgeçen fedakâr bir muhacirin, kendisine kucak açan cömert bir ensara kavuşmasıdır.


Kur’an-ı Kerim’de bu zahmetli ve bereketli yolculuğun kardeş kıldığı muhacir ve ensar şöyle müjdelenir: “İslâm'ı ilk önce kabul eden muhacirler ve ensar ile iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır…” Tevbe 9/100

0 yorum:

Yorum Gönder